Ayvalık’ta Dil ve Edebiyat Üzerine Söyleşi

İki gün önce Korona yüzünden kaybettiğimiz kadirşinas insan, değerli gazeteci arkadaşımız, rahmetli İbrahim Ergül’ün 2017 yılında benimle Ayvalık’ta yaptığı röportaj…


Değerli okurlarımız. Ekim sayımızda ‘Ayın Konuğu’ eğitimci, yazar ve şair Mevlüt Asar. Uzun yıllardır Duisburg’ta yaşayan Asar aynı zamanda devlet onaylı çevirmen. Mevlüt Asar’la söyleşimi ”Kuzey Ege’nin Kültür Başkenti” olarak nitelediği Ayvalık merkezinde gerçekleştirdim. Söyleşimizin başında, ”Bir ayağım Duisburg’ta, bir ayağım Ayvalık’ta… Duisburg’a gidiyorum, Ayvalık’ı özlüyorum, Ayvalık’a geliyor, bir süre sonra Duisburg’u özlüyorum!” diyerek konuşmaya başlayan Mevlüt Asar’ın Ayvalık’a olan hayranlığını bildiğimden, Balıkesirli olmanın verdiği ev sahipliliği sorumluluğu ile ”Dünya üzerindeki cennete hoşgeldiniz!” diyerek söyleşimize başlamak istiyorum:

Ayvalık’a olan hayranlığınızı sık sık dile getiriyorsunuz… Denizin, martıların size ilham kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Mevlüt Asar: Ayvalık Kuzey Ege’nin incisi olan bir kent. Sadece Mevlüt Asar’ın değil, bir çok insanın çok sevdiği, yaşanası güzellikte bir kent. Ayvalık hem yaşam kalitesi açısından, hem kültür ve sanat olarak insanları çeken bir kent. Bir çok ressam arkadaş, bir çok insan burada resim yapma ihtiyacı duyuyor. Yıllarca resimle ilgilenmeyenler buraya gelip yerleştikten sonra, doğayı görünce resimle ciddi bir şekilde ilgilenmeye başlıyor.

Yine aynı şekilde şair, yazar arkadaşlar burayı kendileri için bulunmaz bir nimet olarak görüyor. Ayvalık Kuzey Ege’nin kültür başkenti olma niteliğine sahip. Bir taraftan tatil yapıyorsunuz, bir taraftan da kültürel ihtiyaçlarınızı karşılıyorsunuz. Ayvalık geçmişi, nüfusu itibarıyla uygar bir şehir. Doğasıyla, şehir dokusuyla, tarihiyle, insanlarıyla sadece ressamlara, fotografçılara değil, edebiyatçılara, sanatçılara büyük ilham veren bir kent.

Şiir ve öykü çalışmalarınız için aradığınız kenti bulduğunuza göre, çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Mevlüt Asar: Ayvalık üretmek, hem de ürettiklerimi paylaşmak açısından olanaklar sunan bir kent. Buraya gelirken yazmış olduğum şiir, öykü dosyalarını beraberimde getiriyorum. Genellikle onları burada gözden geçiriyorum. Bu arada yeni şiirler ve öykülerde çıkıyor. Üçüncü şiir kitabının hazırlıkları tamamlandı, ama basılmadı. Kitabın ismi henüz belli değil. Dosyada şiir defteri olarak yer alıyor. Ayvalık’ta kültürel, edebi yaşam bulmanın yanı sıra, yeni insanlarla, yeni edebiyatçılarla, sanatçılarla tanışma fırsatı buluyorum. Ayrıca, kendimi ortaya koyabildiğim, görücüye çıkabildiğim bir ortam sunuyor. Ayvalık’ta kaldığım tatil süresince okuma akşamları düzenliyor, okuyucularımla buluşuyorum.

Kitaplarınızı Türkçe yazıyorsunuz. Anadil Türkçenin sizin için önemi nedir?

Mevlüt Asar: Ömrümün yaklaşık olarak 30 yılını Türkiye’de geçirdim. Türkçeyle doğdum, Türkçeyle büyüdüm, eğitimimi Türkçe yaptım, Türkçe edebiyatla ilgileniyorum. Eğitim yıllarında, Fransızca, İngilizce… Almanya’ya geldikten sonra ise Almanca öğrendim. Sonradan Türkçe’nin dışında başka bir dille karşılaşmak, bana Türkçe’nin önemini daha da fark ettirdi. Bir kere kendim Türkçe yazıyorum, edebiyatı Türkçe ile yapıyorum. Anadille yapılan edebiyat yüksek düzeye çıkabiliyor. İnsanın asıl yurdu aslında hem çocukluğu, hem de öğrendiği anadil. Yaşlandıkça anadilimin, yurdumun kıymetini daha fazla fark ediyorum. Çocuklarım için de aynı şeyi söyleyebilirim. İki dilli yetişmeleri için özen gösterdim. Türkçeyi hiç bir zaman ihmal etmedim. Okullardaki Türkçe derslerine göndermenin yanı sıra, Türkiye tatillerinde Türkçe konuşmaları için olanaklar sağlandı. Türkçe okumaları için aldığımız kitapları Almanya’ya getirdik. İki çocuğum da hem Almancayı, hem de Türkçeyi çok iyi kullanıyorlar. Bu onların hem meslek, hem de özel hayatları için çok değerli. Buradan ailelere ”Çocuklarınızı mutlaka iki dilli yetiştirin” çağrısında bulunabilirim. Öncelikle anadil Türkçeye ağırlık vermek gerekiyor. Türkçe yeteri kadar gelişmez ise ikinci bir dili öğrenmek çok zor oluyor. Anne ve babalar Anadil Türkçe konusunda duyarlı olmalılar.

Edebiyata düşkün, yazma konusunda becerili olan yazar adaylarına önerileriniz nedir?


Mevlüt Asar: Bir dönem Fakir Baykurt İşliği’ni yönetmiştim. Bu işliğe sıfırdan başlayan, yazmayla hiç ilgisi olmayan işçi kökenli, öğrenci kökenli arkadaşlar geldi. Edebiyata ilk önce okuyucu olarak merak salmış, sonra da yazmayı deneyen arkadaşlar tanıdım. Bunların bir kısmı inatla, sabırla çalışmalarını sürdürdüler. Aslında edebiyat diğer sanatlar gibi yetenek işi. Gözlemci özelliği, merak ve arkasından da anlatma özelliği varsa, insanda ön koşullar oluşmuş demektir. Onun dışında kalan ”roman nasıl yazılır, öykü nasıl yazılır, karekter nasıl yaratılır” gibi konular teknik konular. Okullarda, kurslarda bile öğrenilebilir. Fakat edebiyat, diğer sanatlarda olduğu gibi tutku istiyor… tutkuyla çalışmak gerekiyor, ”birkaç şiir yazayım da sonra yazarım, devam ederim.” fikrini kabul etmiyor! Ayrıca, yazılanları da başkalarıyla, bu işten anlayanlarla paylaşabilmek gerekiyor. Hatta oturup konuşmak, onların fikrini almak gerekiyor. Bu, Duisburg’ta çok fazla değil maalesef. Yazan, çizen insanların bir araya gelip birbirleriyle paylaşabilecekleri, fikir verebilecekleri imkanlar az. Edebiyat Kahvesi’ni kapattıktan sonra, bu daha da azaldı. Yine de araştırılırsa, sosyal medya üzerinden edebiyatla ilgilenen insanlara ulaşılabiliyor. Bir insanın içinde yazma tutkusu varsa, peşini bırakmamalı… işe okumakla başlamalı. Fakir Hoca bizlere ”Yüz tane okuyup bir tane yazacaksın!” derdi, okumadan yazar olunamayacağının bilinmesini istiyordu…

Yazar: Mevlüt Asar (Yazar/Autor)

Mevlüt Asar, 1951'de Konya'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi bitirdi. 1978'de Federal Almanya'ya yerleşti. “Çevirmenlik” ve “Metin Yazarlığı” sertifikaları olan Mevlüt Asar'ın Almanca, Türkçe ya da iki dilde şiir, öykü, deneme ve çeviri türünde yayımlanmış on kitabı bulunmaktadır. Kendisine, çok kültürlü yaşama ve halklar arasındaki kaynaşmaya yaptığı katkılardan dolayı Duisburg Belediyesi tarafından 2016 yılı Fakir Baykurt Kültür Ödülü verilmiştir. *** Mevlüt Asar wurde 1951 in Konya (Türkei) geboren. Er erhielt seine Schulbildung in Ankara und schloss 1974 sein Studium an der Fakultät für Politikwissenschaften an der Universität Ankara ab. Ende 1977 siedelte er nach Deutschland. Er wurde 2016 für seine literarische Arbeit und sein Engagement insbesondere für das friedliche Miteinander von Türken und Deutschen sowie für seine Arbeit im Literaturcafé Duisburg mit dem Fakir Baykurt Kulturpreis ausgezeichnet. E-Mail: asar.mevlut@gmail.com

%d blogcu bunu beğendi: